21.05.2013

Uzak Dur..

 
Uzak Dur
Uzak dur, uzak duran çiçeğin kokusundan
Uzak dur başka yöne süzülüp giden sudan
Uzak dur; karanlığın başını bekleyen kuş
Uzak dur ki, bakarsın tam göğsünde vurulmuş
Uzak dur; bir bahar ki, yoluna diken döker
Uzak dur; gökkuşağı göğüne perde çeker
Uzak dur rahminde küf taşıyan analardan
Uzak dur gölgesini görmeyen aynalardan
Uzak dur beyazından mahrum bırakan canın
Uzak dur sırlarına gülümseyen fincanın
Uzak dur güle katran damlatan aşk kirinden
Uzak dur ihtirasın kurt kanı şiirinden
Çemenzârı inciten her belâdan uzak dur
İçindeki bin yüzlü Kerbelâ’dan uzak dur
Nurullah Genç
 
 

...

 
 
 
Bir bilge öğrencilerine demiş ki:

"Geceyle gündüzü nasıl ayırt edersiniz?

Tam olarak ne zaman karanlık başlar, ne zaman ortalık aydınlanır?"

...
Öğrencilerden bir tanesi:
"Uzaktaki sürüye bakarım. Koyunu keçiden ayıramadığım zaman akşam olmuş demektir."

Başka bir öğrenci:
"İncir ağacını, zeytin ağacından ayırdığım zaman anlarım ki, sabah başlamıştır."

Bilge böylece söz alan öğrencilerini dinlemiş, ancak hiçbir şey söylememiş. Meraklanan öğrencileri, bilgeye kendisinin ne düşündüğünü sormuşlar.

O da şunu demiş:

"Yürürken karşıma kadın çıktığında, güzel mi, çirkin mi, siyah mı, beyaz mı diye ayırmadan,
ona kız kardeşim diyebildiğimde;

Ve yine yürürken yoluma çıkan erkeği, yoksul mu, zengin mi diye bakmadan;milletine ırkına aldırmadan insan kardeşim sayabildiğimde anlarım ki ;

Sabah olmuştur, Aydınlık başlamıştır...

..?

 
 
 
 
 
- Niye ellerin soğuk yoksa hala üşüyor musun?

 
 
Avucunuzu Açmayı Denediniz mi?
 

 Asya'da maymun yakalamak için kullanılan bir çeşit tuzak vardır:

Bir Hindistan cevizi oyulur ve iple bir ağaca veya yerdeki bir kazığa bağlanır. Hindistan cevizinin altına ince bir yarık açılır ve oradan için...
e tatlı bir yiyecek konur. Bu yarık sadece maymunun elini açıkken sokacağı büyüklüktedir.

Yumruk yaptığında elini dışarı çıkaramaz. Maymun tatlının kokusunu alır, yiyeceği yakalamak için elini içeri sokar, ama yiyecek elindeyken elini dışarı çıkarması olanaksızdır. Sıkıca yumruk yapılmış el, bu yarıktan dışarı çıkmaz.

Avcılar geldiğinde maymun çılgına döner, ama kaçamaz. Aslında bu maymunu tutsak eden hiçbir şey yoktur. Onu sadece, kendi bağımlılığının gücü tutsak etmiştir. Yapması gereken tek şey, elini açıp yiyeceği bırakmaktır. Ama zihninde açgözlülüğü o kadar güçlüdür ki bu tuzaktan kurtulan maymun çok nadir görülür.

Bizleri de tuzağa düşüren ve orada kalmamıza neden olan şey, arzularımız ve zihnimizde onlara bağımlı oluşumuzdur.

Tüm yapmamız gereken; elimizi açıp benliğimizi, bağımlı olduğumuz şeyleri serbest bırakmak ve dolayısıyla özgür olmaktır!

Bu örnekle benzeştirirsek; ben, sahip olduğumuzu düşündüğümüz her şeyin bizim için birer tuzak olduğunu fark etmediğimizi düşünüyorum…

Farkındalıkla…

Vesselam..
 
 
 
 
 
Saatlerce bir çiçeği seyrettiğimi hatırlarım.
Rüzgarın hareketinde, yağmurun bereketinde,
bir şeyler hissediyorsanız ve tefekkür kanallarınız tıkalı değilse,
mutlaka Yaradan’ın mührünü, yani parmak izini göreceksiniz. . .

| Abdurrahim Karakoç