22.05.2013

 
 
 
“Her şeyin merkezi Allah’tır. Allah yüceliğini, hâkimiyetini hiç kimseyle ve hiçbir şeyle paylaşmaz. İman ve tevhit başka hiçbir şeyin Müminin kalbinde Allah’ı anmaktan daha fazla duygu üretecek şekilde yer edinmesine izin veremez. İnkârcın...ın esas belası ahirettedir. Mümin ise kalbinin merkezine Allah’tan başkasını koyduğu sürece dünyada da belalarla boğuşur. Hayat bu gerçeği gösteren yığınlarla örnekle doludur:

Bir hediye kalemi aşırı sevdim, kullandığım ilk gün kayboldu. Hayatımdaki ilk deri ayakkabıyı çok sevdim ve giydiğim ilk gün çalındı. Bir hediye takım elbiseyi giymeye kıyamadım, giydiğim ilk gün kolu sokaktaki bir demire takılıp yırtıldı. Çok sevdiğim ilk arabamı kullandığım ilk gün kaza yaptım.

Aynı ilkeyi çok sevdiğiyle imtihan edilen insanların hikâyelerinden de okuyabilirsiniz: Kocasını taparcasına seven kadın ihanete uğradı ve terk edildi. Kocasının taparcasına sevdiği kadın eve giren hırsızın kurbanı oldu. Babasının göklere çıkardığı evlat trafik kazasında kaybedildi. Güzelliği dillere destan kız erkenden hayatını kaybetti. Zekâsı yedi köye yayılan çocuk aklını yitirdi. Daha nice hikâyeler…

Öyleyse ne yapalım? Nankörlükten, şirkten çekinelim. Yani her şeyin merkezinin ve kaynağının Allah olduğunu unutmayalım. Yani, sevelim ama hiçbir sevgi Allah sevgisini aşmasın. Sayalım, ama hiçbir saygı Allah’a duyduğumuz haşyetten öteye geçmesin. Övelim ama hiçbir övgü Allah'a övgümüzün ötesine taşmasın. Teşekkür edelim ama hiçbir şükür Allah'a minnetimizden derin olmasın. Kullukta yücelişin tek emin yolu budur.”
 
Dr. Muhammed Bozdağ