24.04.2012

Rabbim var keder yok!

 
 
Çalınan her kapı hemen açılsaydı, ümidin sabrın ve isteğin derecesi, kıymeti anlaşılamazdı der. Hz mevlana. Ne güzel ifade ediyor değil mi? hayat denilen koşturmacanın özetini.

Düşünsenize herşeye biranda ulaşabilseydik, neyin kıymetini anlayabilirdik ki.Ümidin sabrın mayası ve değeri yaşadıklarımızın, uğraştıklarımızın değeri hemen ulaşılamamaya bağlı.Niçin böyle bir giriş yaptım.Zorluklar karşılayacaktır insanı en onulmaz anda , sıkıntılar dirhem dirhem eritecektir belki ; ama her zorluk sabrı, her sıkıntı ; vefayı öğretecektir.Belki karşına çıkacaktır karşılıksız seven, değer veren gönül erleri....Böyle bir ümitsizliğin pençesinde hatta hayata veda etmeyi düşünen bir kardeşimizin dramında yaşıyoruz bütün bu duyguları.Kimden mi bahsediyorum.



Adı Bahar olan, kır çiçekleri gibi rengarenk hayalleri olan ; ama ulaşamadığını düşündüğü için çaresiz kalan bir kardelenden bahsetmek istiyorum. Tüm sıkıntıları gögüsleyen ama tükenen ve artık hiçbir çıkış yolu olmadığını düşünen bir kardelendir bahsettiğim.Belki de ismini koyarken annesi nazlı nazlı büyüsün çiçekelr gibi güzel olsun, etrafına hep hayırlı evlat olsun diye belki de adını Bahar koydu. Binbir nazla büyüdü, hep el üsütünde tutuldu.Ta ki evlenene kadar... Elin oğlu nazdan anlamaz, anne gibi şefkatle saramazdı.Yaş yirmiye geldiğinde aynı kasabadan bir gençle evlendirildi.Beyaz gelinlik de nasıl yakışmıştı oysa.Mutlu bir yuva kurmak ve çocuklarını seygiyle büyüten bir anne olmaktı hayali.

Keşke geçmişe şöyle baktığımızda hayallerimiz gerçek olabilseydi.Ama her hayal kavuşmuyor yurduna.Hayatın gerçekleri kanatıyor insanın yüreğini. Bahar için de artık hiçbir şey kırçiçeği güzelliğinde olmuyor artık. Hayat soğuk yüzünü göstermeye başlamıştı bile, geride sadece gözyaşı var hayatında, anlatamadığı paylaşamadığı çaresizliği bir de....Bahar artık solmuş günler artık hazan olmuştu.Artıl solmuştu benzi, sararmıştı yapraklar. Onun için tek çözüm artık bu dünyadan göçüp gitmek.Fazla acı çekmeden gitmek.Psikolojisi bozumuş ve hiçbir şeyi sağlıklı düşünemiyor.Rabbimin düşmanıma bile vermesin dediği bir dua haykırdığı...Biliyor musunuz yüzünde silah patlıyor.Korkunç planını uyguluyor yani...pişmanlığı artık hiçbir sonuç vermiyor. Madem ki dünyadan ayrılmasına izin verilmedi. O halde rabbim var keder yok diyebilmeliydi. Güçlü olabilmesi gerekiyordu.Yeni bir hayat bekliyordu onu.Bütün bunları ağlayarak anlatıyor.

''Bütün zorluklara gögüs germeliydim''.

Rabbim bana öyle bir güç verdi ki o yüzden şu an hayattayım.Yaşama gücünü insan kaybedebilir ama onu kendine sonlandıramayacağını biliyordu. Hayatı veren rabbim kendisi de alabilirdi.

Buna artık sonsuz inanıyordu.Yılmadı ve şu an hayata tutunmuş olarak tebessüm ediyor artık. Bahar rüzgarları esiyor yüreğimde artık maneviyatın güzelliğini yaşıyorum şükürler olsun diyor. Bizi sorarsanız biz bildiğiniz gibi....Ribat Aşevi olarak yine fakirin umudu olmak için yollardayız.Her yol bir drama her yol bir umuda götürüyor bizi.Tıpkı bugün olduğu gibi......

Bahar hanımı merak ediyorsunuz değil mi? O da şu an o kadar huzurlu ki, tekrar tekrar haykırıyor Rabbim Var Keder Yok.


Gökhan KIRLANGIÇ