4.01.2011

Sabret_Gönül_Şurda_Ne_Kaldı_Karşı_Kıyıya




Sabret_Gönül_Şurda_Ne_Kaldı_Karşı_Kıyıya

Ey gönül, hayat süprizlerle doludur . Kimi zaman saadeti kaybetmenin hasretiyle kavrulurken , kimi zaman da ummadığın bir saadetin tebessümüyle sürur bulursun .Çektiğin ıstıraplar , elemler ve tarifsiz kederlere sabretmenin ateşiyle pişer,bir zaman sonra o ateşte lezzet bulursun.

Bu yüzden ey gönül ,ateşten korkma ! Sabrın sineleri yakan o lahuti ateşinde piş ki , lezzet bulasın . İşte ey gönül , çoğu bela ve musibetlerin değişmez kaderimiz olması , bütün çabalarımıza rağmen korku ve endişenin o muziç çemberi içinde sabra mahkum edilişimiz , bu diyarda hep böyle mahzun kalışımız hep bundan : Güneş yakacak , meyveler sabırla olgunlaşacak ...

Tohum toprağın derinliklerinde sabra mahkum ; sen dünya denen şu çileler ,elemler , ayrılıklar ,hasretler yurdunda ...Tohum , bir müddet toprağın karanlıklarında kalmaya tahammül edecek. Çürüyecek ; çürürken , canını toprağa katarken sabredecek , sabrın acısına katlanacak , sonra f,iliz verecek , hasretini çektiği gün ışığına kavuşacak , bir ağaç olacak , gökyüzünü kucaklayacak .

Sen de öylesin ey gönül !
Sen de korkunun , endişelerin , elemlerin zindanında kalmaya tahammül et. Acılara katlanmanın , nice nimetlere hasret yaşamanın ateşinde pişecek , lezzet bulacaksın . Hayat bulmak ,hayat vermek için ...

Ey gönül ,acılara sabret . Çünkü onlar seni kahretmek için değil ;sınamak , terbiye etmek , kemale erdirmek için gelirler ;Hem de geçicidirler ,ebediyen kalmayacaklar . İmana ve ümide sarıl . Bil ki hiçbir gece ebedi değil ; her karanlığın sonunda bir fecir saklı .

Alemlerin Rabbi ' ne Celle Celâluhu ,kalbin sahibine kulak ver ey gönül . Sabrı öğren , gayesini anla .Ne olur , gözlerin yaşarsa da , dilin ancak Rabbi'nin razı olduğu söz söylesin . Bu yaşlara katlanmayı bil ey gönül , varacağın menzil hatırına . Düşün ey gönlüm , onları sana yönelteni düşün ... Bu kutsi çileleri Tanrı misafirleri olarak ağırla .Müminlerin o sözüne bütün ruhunla katıl . Bunu diline vird et , aradığın her teselli onda saklı : " Onlar ki ...Onlara bir musibet isabet ettiği zaman şöyle derler : Biz Allah'a aidiz ve elbette sonunda O'na döneceğiz. " (Bakara süresi 156 ) Ve Peygamberini , Peygamberleri düşün . Sabır onların ahlakı . Bak , Yusuf'undan ayrı düşen gözü yaşlı Yakup Peygamber nasıl sabretmiş .Hz. Eyyub a.s. sabır ateşinde nasıl yanmış . Ve o sevgililer sevgilisi , ve O'nun mübarek sahabileri ...Hüzün yıllarında , Şibi muhasarasında , Taif'te ,Tebük'te , Bedir'de , Uhud'da ,Hendek savaşında sabır şerbetini nasıl yudum yudum içtiler. Bir adım sapmadan ,kalplerini sahibinden bir an ayırmadan nasıl ışıdılar , nasıl ışık verdiler ...Sakın sende yolundan şaşma ey gönül ; itaat et . İtaatında sabır ve sebat et .Zira bu yol sabırdan ibaret .

Sabrın zıddı aceledir .Acelenin meyvesi ise pişmanlıktır , üzüntüdür ey gönül . Öyleyse çabalarının ,amellerinin mükaatını beklerken ne olur acele etme . Sabrın özündeki tevekkülü gör , her şeyin sahibine dayanmayı öğren .Beklediğin ilahi yardım yalnızca sabrın sonunda gelecek ey gönlüm .Ama sakın tuzağa düşme ; tedbirsiz sabır , çalışmadan yapılan tevekküle benzer . Önce tedbirine ,tedavine sarıl , sonra sabret . Hiçbir müsibete ağır ve çekilmez gözüyle bakma .

Evet , sabır acıdır ey gönlüm . Bunu en iyi sen bilirsin . Gelecekten ümidi , beklentisi olmayan bir yürek bu acıya tahammül edemez , bunu da bilirsin .Hangi ümit diye sorma bana , bütün ümitler imanında saklı . İmanın var , demek ki ümidin var . Gideceğin yer , göreceğin cemal var . Senin menzilin var . Seni hasretle bekleyen cennet ehli var .Sana kucak açmış ebediyyet var .

Şimdi sus gönlüm . Sus ve teslim ol . Fani umutlarla tükenmekten vazgeç . Dünya buna değmeyecek kadar kısa . Sabır zamanı kısa . Bir şimşek ışığının parıltısı kadar kısa .

Unutma ey gönül , burası dünya .. Sefası da fani , cefası da ...Fakat ebediyyet var , ebedi vatan . Orada nankörler için hazırlanmış bir ateş mahzeni var ki , orada sabah olmayacak , horozlar da ötmeyecek . Orada sabretmek imkansız .

Öyleyse nankör olmaktan kork ve ey gönlüm , geçici elemlere ve imtihanlara sabret . Bilirim bu dünya bir imtihan yurdu , bir zindan . Ama duvarlarında daima ümide , kurtuluşa ,selamete açık iman ve ümit pencereleri var . Bu pencerelerden mesut geleceğini gör. Sen ki narin kanatlı bir kelebeksin .İlahi takdirin imtihanını minicik gövden de bulmuşsun . İlahi mukadderatın göklerinden gelen kaza oklarına hedefsin . Göklerin ve yerin yüklenmekten sakındığı " emanet" omuzlarında .Bazen belin bükülecek , dizlerin dermansız kalacak .Ama sakın sabrın tükenmesin ey gönlüm , ruhunu ebediyete taşıyorsun .

Sabret gönül , şurada karşı kıyıya ne kaldı ? Bu dünya zindanına muvakkaten mahkumsun , şükret ki müebbeden değil !...

Sabret gönlüm yol çok uzun değil , az kaldı...