4.01.2011

Can'a...

Can'a... 
Sabr edelim gönül ne gelir elden
Sabırlı kulunu sevmez mi sultan
Yusuf'u kurtardı kuyudan gölden
Biri SABIR biri ŞÜKÜR bir DUA

 (Pir Sultan Abdal)


Biliyorum ne kadar çok yazarsam yazim,hep eksik kalacak cümleler seni anlatmaya.....

Diviti ve hokkayı elime alıp şairane bir uslupla anlatabilirmiyim yüreğimdeki yerini...Ya da yürekten dökülen sözleri hoyratça serpiştirebilir miyim beyaz sayfalara....

Anlatamam...

Bak işte seni yazmaya kalkmak bile yüzüme kocaman bir tebessüm kondurmama yetiyor...

Biliyor musun can...

Ben en çok senin çocuk yüreğini sevdim...Ve ben en çok seninle düşlerimize uçurtmalar uçurtmayı sevdim...Senin uçurtman pembe benim ki yeşil...Aramızda ki onca mesafeye inat yaramazlıklar
yapmayı çocuk olmayı ve doyasıya şimarmayı sevdim...Beraber geçirdiğimiz vakitlerde çayımız
hüzün deminde şekerimizi umut tadında paylaştığımız uzun uzun koyu muhabbetleri sevdim...

Çok uzak kentlerde sesini kimselere duyuramadığın zamanlarda, bütün acılara özlemlere ve onca badireye karşı kaderine EyvaALLAH deyip ayakta dimdik duran anne yüreğini sevdim...İşte bu yüzden seni hep kavak ağaçlarına benzetiyorum..Küçük rüzgarlarda sağa sola savrulan
ama zemheri fırtınalarda asla yıkılmayan ayakta dimdik duran kavak ağaçlarına...


Söyler misin can...

Bir gün arınırmıyız acılarımızdan...

Kırarmıyız tutsak yüreklerimizdeki zincirleri...

Bırakırmıyız uçurtmaları masmavi gökyüzüne...

Ve güneş bir gün bize de göz kırpar mı...

Hayatı yaşanabilir kılmak adına,,, tek ve en güçlü silahımız " Dua'larımız ve Sabrımız " ve biz biliyoruz ki, sıkıntılarımızın anahtarı, dualarımızda...
gücümüz, sabrımızda gizli...

,,,,,,,,,Ve RABB'den gelen herşeye Amenna...Dualarımdasın,Dualarında yer bulmak ümidi ile...